Ağlayabilmeli insan!
Bugün farkettim ki insanın en büyük özgürlüğü ihtiyacı olduğunda ağlayabilmek. Eğer ne için ağlayacağınıza karar veremez durumda kalıyorsanız bu durum en acısı. Bir tarafınız bağıra bağıra ağlamak isterken, diğer yanınız ağlayalım da neye? diye soruyor.
Boğulma, sıkışma hisleri yaşanıyor. Tansiyon 19’a vuruyor. Kendini şirket doktorunun yanında ağzına dil altı hap verilmiş halde buluyorsun.
Kararını veriyorsun, bu dünya bana göre değil. Artık demir alma vakti gelmiştir. Ancak bir anda kredi borçların, çocuklarının eğitimi vs. gelir ve “yaşamaya mecbursun” şarkısı çalmaya başlar.
Bir yanıt yazın